Bu Blogda Ara

30 Ağustos 2009 Pazar

MORAL

OYUNCUYA MORAL
Hep yapıyoruz, hep yaşıyoruz: Seyirci her zaman seyrettiği iki tenisçiden birini daha çok tutar, hele hele bu oyuncu ayni kulüpten, ayni şehirden, ayni ülkeden olup kendilerine çok yakınsa kazanması için her türlü desteği vermeye çalışır. Çalışır da ne olur? Tenisçi, arkasında çalıştırıcısı, arada sırada ve belli etmemeye çalışarak laf anlatmaya, işaretlerle talimat vermeğe kalksa da, aslında kortun içinde tek başınadır. Bu arada seyirci de, alkışlayıp, hadi, hadi’lerin yanında , çok iyi niyetle de olsa oyuncuyu motive etmek için kendine göre doğru, yanlış durmadan tavsiyelerde bulunur.

Sanıyorum ki elde olmadan heyecan içinde yapılan bu davranışlar oyuncuya faydadan çok zarar veriyordur. Çalıştırıcısı maç öncesi kendisiyle zaten yeterince konuşmuş… Maç sırasında da bazı hatırlatmalar yapmaya devam ediyordur. Kendisi ise zaten maça yeterince konsantredir.

Bu durumda oyuncu rahat bırakılsa da dikkati dağılmadan, kafası büsbütün karışmadan kendi oyununu oynayabilse diyorum. Seyircilerin destek olması tabii ki çok güzel ve gerekli, ancak bu destek hele hele çok genç oyunculara katiyen rahatsız etmeden verilmeli.
22 Temmuz 2009

Hiç yorum yok: