Bu Blogda Ara

9 Kasım 2010 Salı

WTA CHAMPIONSHİPS İSTANBUL

YALNIZ 350 GÜN KALDI - 2


WTA Championships’in İstanbul’da başlamasına yalnızca 350 gün kaldı. Ve başarılı bir organizasyon için, çatlak seslerden arınmış, uyum ve el birliği ile yapılması gereken de bir o kadar iş var:

Sinan Erdem çok büyük bir salon: seyirciyle doldurmak hiç de kolay olmayacak…

Bilet fiyatları çok önemli: insanlar şimdiden uyarıyor.

Sponsor lazım. Ön locaların şimdiden bankalara, büyük şirketlere satılması, biletlerin şu veya bu şekilde en cazip şartlarla piyasaya ve de özellikle tüm tenis kulüplerine sunulması lazım.

Ve belki de en önemlisi tüm medya ve tanıtım imkanlarının şimdiden seferber edilip ev sahipliğinin yapılacağı bu müthiş olayı, ülkemiz içinde ve dışında tenis severlerden çok, tenisi henüz tanıma imkanı bulamamış büyük kitlelere, milli eğitim ile el birliği içinde de potansiyel genç sporculara, sürekli gündemde tutarak duyurulması şart…

Günler maalesef o kadar çabuk geçiyor ki!
Necdet Kestelli
9 Kasım 2010

7 Kasım 2010 Pazar

İLK KARAR...

HAYAT HATA KABUL ETMEZ…


Hangi konuda olursa olsun, ilk alınan karar, hiçbir tesir altında kalmadan özgürce alınır. Ancak bundan sonra alınacak kararlar,  özgür bir şekile olmayıp hep alınmış olan  ilk karara bağlı olarak gerçekleşecektir.

İlk karar doğruysa işler yolunda, ama yanlış ise, her şey zincirleme yanlış gider…
Necdet Kestelli 7.11.2010

WTA CHAMPİONSHİPS İSTANBUL

WTA CHAMPİONSHİPS İSTANBUL -1-


Bundan 3 yıl önce, Wimbledon’da TTF, WTA yetkilileri ile ilk “Sene sonu turnuvası” protokolünü imzalanmıştı. 3 yıl göz açıp kapatıncaya kadar geçti. Bayrağı teslim aldık bile…

Evet WTA “Season-Ending” / Sene sonu turnuvası 25 ekim 2011’de Dünya’nın üçüncü, Avrupa’nın ise en büyük kapalı salonu İstanbul’da ki Sinan Erdem – Ataköy kompleksinde Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek.

WTA Championships İstanbul, dünya çapında müthiş bir spor olayı olarak yalnızca dünya klas tenisinin prestijli bir “show”’u olmamalı, bu fırsattan istifade ederek Ülkenin ve İstanbul’un dış tanıtımı dışında, yerel halka da özellikle sosyal ve ekonomik olarak katkıda bulunmalı, genel bir şölen havasında hep beraber yaşanıp kutlanmalıdır. Bu müsabakalar sırasında, Türk ve yabancı oyuncuların da katılabilecekleri, düzenlenebilecek çeşitli etkinlikler ne kadar başarılı olursa, WTA’nın da İstanbul’u seçmesindeki isabetli kararın doğruluğu ortaya çıkacak, Katar’a da iyi bir ders olacak ve tabii en önemlisi tüm bunlardan Türk tenisi yararlanacaktır.
Necdet Kestelli 7 Kasım 2010

13 Nisan 2010 Salı

TENİS ve mutluluk

Tenis sonrası soğukkkkk bir bira! Ama bir saat geçtikten sonra...
 (Teşekkürler Alp) 2010

5 Nisan 2010 Pazartesi

BAŞARI HAKKINDA

BAŞARI,

“ESKİYİ CANLANDIRMAK MI?

Yoksa

FARKLILIK VE GELİŞME YARATMAK MIDIR ?”…

Necdet Kestelli 1.04.2010

24 Mart 2010 Çarşamba

SPOR ve EĞİTİM

İstikrarın şart olduğu sporda başarı için en önemli ve acil olarak çözülmesi gereken sorun eğitim sistemidir. Sporun eğitimin içinde olduğu ve önce yetiştiricilerin yetiştirildiği ileri ülkelerde çocuklar, gençler, okulla sporu bir arada götürebiliyorlar. Çocuklar eğitimlerine devam ederken, spora da entegre olarak, kolaylıkla spora devam edebiliyorlar.

Dolayısıyla, spor eğitimin dışında değil, eğitimin esas öğelerinden biridir. Böylece yapılması ve takip edilmesi gereken yol haritası için tercümana ihtiyaç var mı? 24 mart 2010

Necdet Kestelli

24 Ocak 2010 Pazar

BAŞARI - BAŞARISIZLIK

19. Ocak 2010
Türkiye'nin 1. numaralı milli oyuncusu Marsel İlhan'ın Şili'li Gonzales ile yaptığı, ancak ezilmeden kaybettiği maçtan sonra incelenmeden yapılmış olan alaycı yayınlardan sonra ...

Avustralya Açık Tenis Turnuvası Resmi sitesinden….
"...The match was played out on front of a boisterous crowd, with masses of parochial Turkish and Chilean fans exchanging regular and good-natured banter in between their support for the men on court.

Gonzalez said he enjoyed playing in front of the strong Chilean and Turkish crowd.
It was really fun, like a Davis Cup atmosphere,” he said.
“I’m really happy to play here always. I come with great expectation for my fans...”

Necdet Kestelli

BAŞARININ NE OLDUĞUNU ANLAYAMAMIŞLAR



23 Ocak 2010 15:51
Hala inanamıyorum...
Sevgili Ergül çok doğru nitelemiş. Bizler bir avuç “medyadaki tenis yazarları” kendimizi ne gazeteci, ne köşe yazarı olarak görmüyoruz. En azından bir kaçımız… Aslında gereken ve bizlere yakışan tepkiyi gösterdik ama anlaşılan gözlerden kaçmış. Ziyan yok. Biz bıkmadan gereken mücadeleyi verir ve vermeye de devam ederiz.

Köşeleri işgal ettiğimizi, köşeleri kendi amaçlarımız için kullandığımızı düşünmüyoruz. BİZ YALNIZ TENİS ile ilgili konularımızı işliyoruz. Bizim kişilerle ilgimiz olmadığı gibi olamazda. Bizim bir mücadelemiz varsa oda TENİS içindir ve de SİSTEM içindir.

Son günlerde bahse konu KİŞİLER (ki biri gazeteci-haberci sınıf arkadaşım, diğeri birkaç gün öncesine kadar zevkle okuduğum sevilen ve esprili bir köşe yazarı; diğerleri ise varlıklarını dahi bilmediğim insanlar) köşeleri ve haber bültenlerini zapt etmişler, patronlarından aldıkları güçle kendilerini, bilsinler – bilmesinler, anlasınlar – anlamasınlar, daima konu sıkıntısı çektiklerinden ıvır zıvır da olsa HER KONUDA (tenis dahil) büyük ve bilgiç havalarda yazı yazmaya ve konuşmaya yetkili sanmaktadırlar. Etikleri de hiçe sayarak…Maalesef tabii…

Sorun bence o kişilerde değil, onları bu kadar yetkilendirenlerde, Veya onları sözde kontrol edenlerde… Yani Medyamızı yönetenlerde. Aslında gelmiş olduğumuz SİSTEMDE… Tabii eğitim seviyesi de bunun büyük bir parçası.

Onlar için havalarda uçuşan bir haberin, hiçbir kontrole tabi tutmadıkları ve bu özeni gösteremedikleri için SANSASYONDUR, ve bu yaklaşımın kendileri için alkış ve puan getirici bir caba olacağını zannetmektedirler. Kaldı ki kendi fikirleri ile büyük yorumlarının da en doğrusu olduğuna KENDİLERİNE İNANDIRMIŞLAR…

Ama, tenis dünyasının ne olduğunu HİÇ bilmedikleri içinde kayaya çarpmış oldular. Sanmayın ki sinecekler, özür dileyecekler… Haşa… devam edeceklerdir veya polemiğe gireceklerdir, köşeleri var ya…

Ne yaparlarsa yapsınlar MARSEL ILHAN’ın başarısını, Oradaki bir avuç TÜRKÜN heyecanını YOK EDEMEZLER, LEKELEYEMEZLER

Bakalım MELİS SEZER’in göstereceği başarıya nasıl TEPKİ verecekler… Ancak onların ne tepkilerine ne de övgülerine ihtiyacımız var. Umarım bundan sonra gölge etmezler ve kendi kısır döngüleri içinde kalır ve Yöneticileri tarafından bilmedikleri konulara burunları sokturulmaz.
Necdet Kestelli