Bu Blogda Ara

7 Ekim 2007 Pazar

MUTLULUK İÇİNİZDE... 6-12-2005

Sedat çok efendi ve karizmalı bir arkadaşım. Sigortacılık yapıyor. Karısı 40’ına yakın ama 35 bile göstermiyor. Cin gibi de bir oğulları var. Maşallah çok mutlular.
Evet diyor Sedat ama bizi bir de 5-6 yıl önce görseydin!
Karısı Sibel; ince, hatta zayıf bile, ama modern. Üniversitede Turizm bölümünü bitirmiş. Evde oturacağına kocasının yanında sigortacılığa başlamış. Karı koca ayni yerde, bütün gün burun buruna kolay mı?
Daha sonra gümüş takı tasarım işlerine başlamış. Arkadan hamilelik, doğum derken oğulları İnanç 4 yaşında ana mektebine başlayıncaya kadar har gür içinde renksiz bir hayat...

Bir gün, Spor ile hiçbir ilgisi olmayan Sibel Hanım, zorla ikna edilip hasbelkader tenis kursuna kaydı yaptırılıyor.
Zor da olsa öğrenmeye başladıktan sonra sporu ve tenisi sevmeye başlıyor.
Bundan sonrasını kendi ağzından dinleyelim:
“Evet, güzel tenis oynamanın ve seyretmenin zevkine vardıktan sonra hayatım, dünyaya bakış açım değişti, pozitif enerji ile yüklendim ve de zannediyorum etrafıma da pozitif enerji saçtım... İnanamazsınız, rahat ve geniş bir insan oldum, yüzüm ve içim gülmeye başladı, şimdi hayatımı değiştiren bu spora tapıyorum; evet hayatım tenis, tenis te hayatım oldu ... artık çok mutluyum. Bu mutluluğum tabii ki aileme de sıçradı. Bu beni daha da mutlu etti. Tenis hayatımıza öğle girdi ki tenisten, teniste oluşan büyük dostluklardan artık kopamıyoruz... Bu arada kazanmaya başladığım kupalar ve ödüller beni çocuklar gibi sevindiriyordu. Benden ilham alan oğlumda, kocam da tenis oynamaya başladılar.. Yalnız onlar mı? Etrafımdaki tüm dostlarıma bunu tavsiye edip öneriyorum. Bana inanıp ta spora başlayanlar şimdi çok sevinçliler. Hayatımıza bir mana geldi diyorlar.”

Evet, mutluluk yakınızda, içinizde ; yeter ki onu zamanında keşfedin.

Hiç yorum yok: