Bu Blogda Ara

27 Nisan 2008 Pazar

İYİ GÜN DOSTLARI!

İnsanlar, inandıkları ve katkıda bulunmak istedikleri belli amaçlar için gönüllü olarak bir araya gelirler. Statüler hazırlanır, dernekler, vakıflar, birlikler, kulüpler kurulur ve seçilen yönetim hızlı bir şekilde çalışmaya başlar. İlk düşünülen faaliyet ise genelde üye sayısını arttırıp, kuruluşun imkanlarını geliştirmektir. Tabii bu zaman ister, ancak iyi çalışılırsa kısa sürede, başta kıramayan eş dosttan olmak üzere epey yeni üye kaydedilir.

Üye demek maalesef öncelikle aidat, yani para demektir. Aidatınızı ödemeyi geciktirirseniz başka türlü bakılmaya başlanırsınız. Öderken iyi oluyor da, ödeyemeyince mi kötü olunuyor acaba? Evet, bu işler maalesef böyle ve bu gibi olayları her konuda duymaya devam ediyoruz maalesef.

Ödenmiyorsa bir sebebi vardır her halde! Belki bir zor durum, bir hastalık veya başka bir şey, belki de tatminsizlik, aradığını bulamamış olmak gibi. Aslında tabii ki hangisi olursa olsun bu durumların da ilgili yöneticilere beyan edilmesi gerekir. Çünkü çok zaman insanlar bu gibi gelişmeleri açıklamaktan çekinirler. İlgililer de duyumlarla hareket etmeye başlarlar, hem de büyük bir vurdumduymazlıkla maalesef. Nedeni sorulup, varsa üyenin derdine, hiç olmazsa moral yoluyla, derman olmak varken, ödeyemeyen hemen unutulur. Böyle mi olmalıdır gönüllülerin örgütleri, yöneticilikleri? 18 Mart 2008

Hiç yorum yok: