Bu Blogda Ara

10 Kasım 2009 Salı

FEDERASYON

01-Ekim-2008 Çarşamba

Yeni gelecek patrondan beklentilerimiz

Tenis Federasyonu Başkanlığı'na talip olan adaylarımızdan yalnızca tenisi düşünmelerini ve görevleri süresince herkesle uyum ve işbirliği içinde olmalarını, tenisi yaşatmalarını, tenisimizi
geliştirmelerini istiyoruz.
Umarız 4 yıl için seçilecek yeni başkan ve yönetimi ülkemize hayırlı olur. Türk Tenisi de yalnız İpek Şenoğlu, Perma Özgen ve Özbek asıllı Marsel İlhan'ın uluslar arası başarılarıyla yetinmez,
ümit vermekte olan gençlerimiz çığ gibi büyür, ATP ve WTA yolunda hızla
ilerler.
Dileriz ülkemizde ve özellikle İzmir'deki yeni tesislerimiz de giderek büyüyecek olan uluslar arası turnuvalar artarak devam eder.
Daha önce de yazmıştım: Her hangi gönüllü kuruluşa başkan olmak için para,
daha doğrusu parasal güç önemli mi? Tabii ki hayır. Ben buna hiç inanmadım;
bu gün de inanmıyorum. Gerçi parasız hiçbir şeyin olmadığını biliyoruz ama
parayı bulmak ve yaratmakta yöneticilerin ana ve asli görevlerinden biri
değil mi?
Ancak gönüllü olarak çalışılan tenis federasyonunu yönetmek için
paranın yanında çok daha önemli konuların olduğuna inanıyorum. Örneğin bilgi
ve tecrübe başta olmak üzere büyük zaman.
Evet, bu üçü olduktan sonra da "ne yapacağını, ne istediğini bilmek;
uygulanabilir, hatta uçuk projeleri, hedefleri, politikaları peşinen ve net
bir şekilde ortaya koyabilmek; o hedeflere ulaşmak için gerekli, bilgili,
güvenilir, çalışabilecek ve uyumlu ekibi bir araya getirebilmek; dostluktan
ziyade hizmet bilinci ile hareket edebilmek; yetki ve görevleri
paylaşabilmek; dostluk, samimiyet, disiplin ve otorite içinde herkese sıcak
ve eşit mesafede bulunabilmek; devlet ve sponsorlar olmak üzere herkesle iyi
geçinmek; hizmet edilen kurumun imajını da güçlendirerek onu -ekol- haline
getirebilmek ve bütün bunları en iyi şekilde başta medya kurumlarına ve
televizyon kanallarına pazarlayarak yapmanın" paradan çok daha önemli
olduğunu düşünüyorum.
Necdet Kestelli
10 Kasım 2009

Hiç yorum yok: